Kıdem?i Kaşımak Cinnet Gibi Bir Şey.
Genel Başkanımız Cemail Bakındı’ nın Aydınlık Gazetesi ile Gerçekleştirdiği Röportaj.
Türkiye`nin içine düştüğü bugünkü durum nedeniyle birlik ve beraberliğe ihtiyaç olduğunu vurgulayan Bakındı, böyle bir dönemde kıdem tazminatının gündeme alınmasının doğru olmadığını söyledi.
AKP hükümeti, milyonlarca işçinin iş güvencesi olan kıdem tazminatını fona devretmek amacından vazgeçmedi. Kıdem tazminatı fonu sistemi, hükümetin “2017 Yılı Programı”yla tekrar gündeme geldi. Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da dün yaptığı açıklamada sendikalı olmayan çalışanların yüzde 86`sının kıdem tazminatı hakkından yararlanamadığını ileri sürdü. Bakan Müezzinoğlu, bir gün çalışanın dahi bu haktan yararlanacağı bir fon sistemini önerdiklerini açıkladı. Ancak bir önceki Çalışma Bakanı Süleyman Soylu, basına kapalı bir toplantıda kıdem tazminatını yüzde 55 oranında düşüreceklerini bir işveren derneğine itiraf etmişti. İşçi sendikaları ise kıdem tazminatını mevcut halinden geriye götürecek bir düzenlemeden yana değil. Aydınlık`a konuşan Türkiye Otel Lokanta Dinlenme Yerleri İşçileri Sendikası (TOLEYIS) Genel Başkanı Cemail Bakındı da aynı görüşleri yineledi. Bakındı, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kıdem tazminatının gündeme alınmasını doğru bulmadığını ifade etti. Bakındı, “Bizi sokağa dökmeye mecbur etmeyin” sözleriyle hükümeti uyarırken bu dönemde birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğunu vurgulayarak kıdem tazminatı fonu sisteminin gündemden kaldırılmasını istedi.
`BAŞKA AMAÇLA KULLANACAKLAR`
TOLEYIS Genel Başkanı Cemail Bakındı, hükümetin kıdem tazminatını fona devretmek istemesinin iki ana nedeni olduğunu söyledi. Türkiye`nin tasarruf açığı olduğu belirten Bakındı, “Türkiye`de tasarruf oranı şu an yüzde 11-11.5`lerde. Tasarruf oranı yüzde 15`in altına düştüğü zaman ekonominin ciddi sıkıntı yaşadığını görürsünüz. Türkiye`de tasarruf oranı giderek düşüyor. Çünkü tasarruf yapabilmek için iyi gelir sahibi olmak lazım. Bu gelire sahip olamadığınız zaman, gelirleriniz giderlerinizden azsa tasarruf edemezsiniz. Dolayısıyla tasarruf sıkıntısı var. Birincisi, hükümet kıdem tazminatını fona devrederek yeni bir kaynak yaratmak ve tasarruf boşluğunu doldurmak istiyor. İkincisi, sermaye kendisine yeni kaynak yaratmak istiyor. `Biz kıdem tazminatı yükünden kurtulmak istiyoruz. Bu yükü kaldırırsanız yatırım yaparız` diyorlar. Özellikle yabancı sermaye `Kıdem tazminatı 30 gün üzerinden hesaplanıyor. Bu bize yük getiriyor` diyor. Getirdiği yük nedir? Kıdem tazminatının işverene 1 aylık maliyeti işçinin çıplak ücretin yüzde 8.33 oranında. Zaten bunlar toplusözleşme pazarlıklarında hep maliyet içerisinde değerlendiriliyor” ifadelerini kullandı.
`GENEL GREVDEN BAŞKA ŞANSIMIZ OLMAZ`
Hükümetin çalışanların yüzde 86`sının bu haktan yararlanamadığını ileri sürerek bir düzenleme yapma zorunluluğunu dile getirdiğini ifade eden Bakındı, “Çalışanların bu haktan yararlanmasını sağlama niyeti varsa kıdem tazminatı mevcut haliyle muhafaza edilir. 30 güne dokunulmaz. Bu fonda toplanır. `Biz bunu işçiye ödemeyi garanti ederiz` dersiniz, sorun biter. Ancak amaç kıdem tazminatını alamayan işçileri memnun etmek değil. `Kıdem tazminatı alamayanların hakkını koruyoruz` diyerek mevcut hakkı yarı yarıya düşürmek” dedi.
İşçilere, çalışılan her tam yıl için 30 günlük brüt ücret tutarında kıdem tazminatı ödendiğini belirten Bakındı, “30 günden, mevcut şartlardan geri gidemeyiz. Türk-İş`in kırmızı çizgileri var. Genel grev kararımız var. Kıdem tazminatını geriye götürecek bir girişimin söz konusu olması halinde genel grev kararını uygulamaktan başka şansımız olmaz” hatırlatmasında bulundu.
BAKINDI: EMEK HAREKETİ `TEK KUVVETİZ` DEMELİ
Cemail Bakındı, emek örgütlerinin bütünleşemediğini, emek mücadelesinin dışındaki bazı teferruatlardan kendisini arındırması gerektiğinin altını çizdi. Bakındı sözlerini şöyle sürdürdü: “DİSK`in `Emek mücadelesinde biz her şeye varız` demesi lazım. Türk-İş`in `Emeğin hak ve hukuku söz konusuysa biz de varız` demesi lazım. Hak-İş`in de bunu söylemesi lazım. İşçi hareketi her şeye emeğin çıkar ve menfaatleri doğrultusunda bakarsa birçok şeyi hallederiz. Kıdem tazminatı hakkı nasıl alındıysa öyle korunur. Biz bu hakkı genel direnişle aldık. Onu korumak için genel grev yapmak lazım. Karşılığı bu. Emek hareketinin sorumluluğu büyük. Herkesin elini taşın altına sokup `Biz biriz, bütünüz, tek kalbiz, tek bileğiz, tek kuvvetiz` demesi lazım.”
`BİZİ SOKAĞA DÖKMEYİN`
Türkiye`nin içine düştüğü durum nedeniyle kendi sorunlarını dile getiremediklerini söyleyen Cemail Bakındı şöyle konuştu: “Türkiye`nin derdi bu kadar büyükken bizi bir derdin içine sokmanın manası yok. Ülkenin huzura, birliğe ve beraberliğe ihtiyacı var. Bu zorlu günlerden çıkamazsak yeni hadiselere, yeni gerilimlere sebebiyet verirsek bu ülkeyi nereye götürürüz? Kıdem tazminatını hele hele şimdi kaşımak var ya cinnet gibi bir şey. Doğru değil. Türkiye`nin bu kadar sorunu varken kıdem tazminatına mı geldi sıra? Türkiye büyük bir darboğazın içerisinden geçiyor. İşçiler bu ülkenin vazgeçilmezi. Demokrasi bizim vazgeçilmezimiz. Demokraside, hak ve hukukta ön saftayız. Ama biz de haklarımıza dokundurtmayız. Türkiye dünyada örneği görülmeyen bir 15 Temmuz darbe girişimi yaşadı. Hükümet bizi sıkıntıya sokmasın, bizi sokağa dökmesin. Bu kıdem tazminatını gündemden kaldırsınlar. Hükümete sağduyu çağrısı yapıyorum.”
Aydınlık Gazetesi – Tarık Tekgözli
04.11.2016