Kıdem tazminatı nedir? Nasıl hesaplanır?
Kıdem tazminatı nedir? Nasıl hesaplanır?
Kıdem tazminatı; genel olarak İş Kanunları’na (İş Kanunu, Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu) tabi olarak çalışanların en az bir yıl çalışmış olması kaydıyla; iş sözleşmelerinin bu kanunlarda belirtilen sebeplerle veya işçinin ölümü ile sona ermesi sonucu işçiye veya kanuni mirasçılarına, işverence ödenen tazminattır.
İşçinin, kıdem tazminatı alabilmesi için öncelikle iş kanunları kapsamında çalışması ve bu kanunlar gereği kıdem tazminatına hak kazanma şartlarını taşıması gerekmektedir.
Deniz ve Basın İş Kanunları’nda da benzer hükümler olmakla birlikte, genel bakımdan “Kıdem Tazminatı” konusunda; “4857 sayılı İş Kanunu” gereğince 1475 sayılı Kanunun 14. maddesinde belirtilen esas ve usullerin uygulanmasına devam edilmektedir.
Bu madde de;
- Kıdem tazminatına hak kazanılan hallerin neler olduğu,
- Kıdem tazminatı ödenebilmesi için en az bir yıllık çalışmış olma gereği,
- Her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında (Bu süre iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile işçi lehine artırılabilir) kıdem tazminatı ödeneceği,
- Kıdem süresinin hesaplanması,
- Aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı (veya ikramiye) ödenemeyeceği,
- Kıdem tazminatının son ücret üzerinden hesaplanacağı, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücretin işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanacağı,
- İhbar ve kıdem tazminatına esas alınacak ücretin hesabında asıl ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatlerin de dikkate alınması gerektiği,
- Kıdem tazminatının yıllık tavan miktarı,
gibi hususlara ayrıntılı olarak yer verilmiş bulunmaktadır.
Kanun ve yerleşik yargı kararları gereğince kıdem tazminatına esas ücret hesabında dikkate alınması gereken hususlara aşağıda özet olarak yer verilmiştir.
- Hesaplama, işçinin iş sözleşmesinin son bulduğu tarihteki brüt ücreti üzerinden yapılır.
- Hesaplamada işçinin asıl ücretine ilaveten işçiye sağlanmış para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan, arızi nitelik taşımayan ve devamlılık arz eden tüm ödemelerin dikkate alınması zorunludur.
- Maddenin metnine göre; asıl ücret dışındaki ilave ödemelerin bir güne isabet eden miktarı; esas itibariyle işçinin iş sözleşmesinin son bulduğu tarihten geriye doğru bir yıl içinde yapılan ödemelerin 365’e bölünmesi suretiyle hesaplanır. Ancak son yıllarda gerek iş gerekse toplu iş sözleşmeleri ile işçilerin ücretlerine ve ücret dışındaki ödemelere, bir yıl içinde dönemsel zamlar uygulanmaktadır. Bu durumda son bir yıl içinde yapılan ödemeler toplamının 365’e bölünmesi kuralının, Kanun’un amaçladığı kıdem tazminatına esas ücretin “son ücret üzerinden hesaplanacağı” kuralı ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Maddenin sözel düzenlemesine rağmen zamların yıl içinde birden fazla dönemler itibariyle (örneğin altışar aylık periyotlarda) yapılmasına bağlı olarak Yargıtay son ücretin esas alınacağına dair yerleşik kararlar vermiştir, Bu kararlarda Yargıtay; ödemenin niteliği, ödeme dönemleri vb. hususların dikkate alınmasına vurgu yapılarak, yapılacak işlemlere açıklık getirilmiştir. Aşağıda yer verilen örnek kararda da belirtildiği üzere hesaplamada; kıdem tazminatına hak kazanılan tarihteki ücretin ve ücrete ilave ödemelerin niteliği, ödeme usul ve esasları yanında bu ödemelerin en son miktarlarına bakılması ve hesabın buna göre yapılması icap etmektedir:
“(…) Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanununun 32'nci maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası prim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup, tazminata esas ücrete eklenmelidir.(…) Dairemiz kararlarında, ücret dışındaki para veya para ile ölçülebilen menfaatlerin, tazminata yansıtılmasında son bir yıl içinde yapılan ödemeler toplamının 365'e bölünmesi suretiyle bir güne düşen miktarın belirleneceği kabul edilmektedir. Dönemsel bir niteliği olmayan parasal haklar bakımından, yıl içinde yapılan ödemelerin 365 güne bölünmesi suretiyle bir güne düşen tutarın belirlenmesi yerindedir. (…) Yıl içinde düzenli ve belirli periyotlarla ödenen parasal haklar bakımından ise, kıdem tazminatının son ücrete göre hesaplanması gerekir. Gerçekten işçinin son ücreti üzerinden kıdem tazminatı hesaplandığına ve yıl içinde artmış olan ücretlerin ortalaması alınmadığına göre, ücretin ekleri bakımından da benzer bir çözüm aranmalıdır. Örneğin işçinin yıl içinde aldığı üç ikramiyenin eski ücretten olması sebebiyle daha az olması ve fakat son ikramiyenin işçinin son ücreti üzerinden ödenmesi halinde tazminata esas ücretin tespitinde dikkate alınması gereken ikramiye de bu son ikramiye olmalıdır. Hesaplamanın, son dilim ikramiyenin ait olduğu dönemdeki gün sayısına bölünerek yapılması hakkaniyete de uygundur. Daha somut bir ifadeyle, yılda dört ikramiye ödemesinin olması durumunda her bir ikramiye 3 aylık bir dönem için uygulanmaktadır. İşçinin artmış olan ikramiyesinin ait olduğu doksan güne bölünmesi suretiyle, bir güne düşen ikramiye tutarının bulunması, kıdem tazminatının son ücretten hesaplanacağı şeklinde yasal kural ile daha uyumlu olacaktır. Aynı uygulamayı yol ve yemek yardımı gibi ödemeler için de yapmak olanaklıdır. İşçiye aylık olarak yapıldığı varsayılan bu gibi ödemelerin son ay için ödenen kısmının fiilen çalışılan gün sayısına bölünmesi suretiyle bir güne düşen tutar tespit edilmelidir. Buna göre periyodik olarak ödenen ve yıl içinde artmış olan parasal haklar yönünden son dönem ödemesinin ait olduğu dilim günlerine bölünmesi ile tazminata esas ücrete yansıtılacak tutar daha doğru biçimde belirlenebilecektir. Dairemizin kararları da bu yöndedir. (Yrg. 7.HD 2015/6012 E. 2016/5580 K. 07.03.2016 T.) “.
Dolaysıyla; yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda bulunan asıl ücret ve ücrete ilaveten yapılan ödemelerin bir güne düşen brüt tutarının, kıdem tazminatına esas gün sayısı ile ( 30 gün veya iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesinde farklı bir gün belirlenmiş ise o gün sayısı esas alınır) çarpımı sonucu bulunacak miktar, her tam yıl için ödenecek kıdem tazminatı miktarıdır. Ancak bu miktar kanunun belirlediği tavanın üzerinde ise ödeme tavan miktarından yapılır ve damga vergisi hariç hiçbir kesintiye tabi tutulmaz. Bir yıldan artan hizmet süresi için oransal hesaplama yapılır.